Hümonokrasi, kısaca insan merkezli organizasyon. Önceleri daha sosyal ve siyasi bir terim olarak yer edinen bu kavram; iki sene önce Gary Hamel 'ın Creating Organizations as Amazing as the People Inside Them kitabını kaleme almasıyla iş dünyasının da gündeminde kendine yer buldu.

İş dünyasında hümonokrasi; insan odaklı, duygusal zeka ve insan değerlerine dayalı bir şekilde ele alan bir yönetim modelini ifade ediyor. Bu yazıda ise konunun özüne uygun olarak insanlar ve insanlarla çalışmak ele alınıyor.

" ... değil; insan şirketiyiz."

Başarılı yöneticiler hangi sektörde olursa olsun yaptıkları işin bir "insan işi" olduğunun farkında. İnsanı anlamaya, insanı yaşatmaya, insanın derdi ile dertlenmeye hazırlar ve bu alana enerji harcıyorlar.

Evvel Refik, Bade'l Târik

İster bir startup kurun ister kurumsal bir şirkette yeni bir proje ekibi oluşturuyor olun; ilk ihtiyacınız birlikte yol yürüyecek yol arkadaşları oluyor. "Yoldan önce yoldaş gerek." olarak çevirebileceğimiz başlıkta da ifade edildiği üzere yol arkadaşlarınız da başka insanlar olacak.

Birlikte yol yürüyor olduğunuz insanlar; yolun kendisini de varacağınız yeri de etkiliyor. Gerçek başarının, varılacak hedef değil; yolculuğun kendisi ile de ilişkili olduğunu bilen bir anlayışa sahip iseniz yoldaşların önemi daha da artacaktır hikayenizde. Bundan sebep yola düşmeden yoldaşları iyi seçmek, yol boyunca da aynı yolun yolcusu olduğunuzun bilinci ile yol yürümekte fayda var. Özellikle farklı yeteneklere sahip bir ekip iseniz farklılıkları avantaja çevirmek büyük bir rekabet avantajı sağlayacaktır. O sebeple ilk aşama doğru isimlerle yola çıkmak.

Growth veya İnsanları Anlamak Üzerine

Ortaya bir ürün veya hizmet koyduktan sonra da growth odağındaki tüm aktiviteler yine insanlarla ilgili. Çok basit bir satış döngüsünde dahi:

●Pazarlama yaparken pazarlama ekibinizdeki yeteneklerle (insan) potansiyel müşterilerinizin (insanlar) dikkatini çekmeye çalışıyorsunuz.

● Satış toplantısında satış ekibiniz (insan) dinleyici müşteri adayına (insan) onların dikkatini çekecek bir dilde anlatım yapmaya çalışıyor.

● Satın alma sürecine geçtiğinizde müşterinizin satın alma departmanındaki yetkili (insan) ile görüşüp sıkı bir pazarlığa girişiyorsunuz. İşler iyi giderse avukatınız (insan) sözleşmeyi son bir gözden geçiriyor. Faturanızı dijital kesseniz dahi bir muhasebeci (insan) ile süreçleri koordineli yürütüyorsunuz.

●  Ürünün kurulumu / başlangıcı için operasyon ekibi (insan) ile temas edip ilgili ekipleri (insan) eğitmek adına eğiticiniz (insan) kullanıcı eğitimi veriyor.

●   Customer success adına süreç boyunca müşteriniz (insan) ile ekibiniz (insan) sürekli temas halinde kalıyor.

Yapılan işlerin odağında insan olduğunu görmemiz önem arz ediyor. Personel ile insan kaynakları departmanları arasındaki farkı gerçek hayatta yansıtmak bu sebeplerden ötürü kıymetli hale geliyor.

Growth altındaki satış, pazarlama, iş geliştirme gibi aktivitelerin tamamı insan etkileşiminin yüksek olduğu alanlar. Başarılı growth makineleri sadece ekonomik faydayı göstererek çalışmıyor; insanı, insanı etkileyen faktörleri, dengeleri ve duyguları düşünmek durumundayız. Dan Ariely 'nin insanların iş dünyasına ilişkin karar verme süreçlerini irdelediği Predictably Irrational kitabında ifade ettiği gibi "Bay Mantık" bazen irrasyonel kararlar verir ve bunların arkasında yatan ön kabullenişlerimiz vardır. Bay Mantık ile tanışmak ve onun nasıl çalıştığını anlamak kararlarımızı daha doğru yapmaz fakat oyunu daha iyi okumamızı sağlar.

B2B bir SaaS product satmaya çalışırken de B2C bir mobile app pazarlarken de kamu adına büyük bir proje yönetirken de ihtiyacımız olan insanı anlamak. Burada müşteriyi anlamak veya çalışanı anlamak yerine insanı anlamak kavramını tercih etmekte fayda görüyorum çünkü müşteri dediğimizde ICP'ler (Ideal Customer Profile), personalar, USP'ler (Unique Selling Point) ile düşünmeye başlıyoruz. Çalışan veya ekip arkadaşı dediğimizde ise terfiler, maaşlar, primler, sorumluluklar akla gelebiliyor. Bir adım geri çekilip, önce insanı devamında profesyonel insanı anlamaya çalışmak gerçek bir başarıya uzanan yolun sırrı olacaktır.

Bu yolculuğa çıkacaklar için ise ilk adım bir ayna bulmak olabilir.